17 Şubat 2006

Rüya Kütüğü

"elim varmadı vurmaya..." Posted by Picasa



Kimdi hatırlamıyorum; bir yazar 40 yıl boyunca rüyalarını yazmış bir kitaba ve karısına hediye etmiş günün birinde. Beni çok etkilemişti bu fikir, ne de olsa 3 Film Birden sıklığında rüya gören biriyim. Hergün neredeyse...
Burroughs'un rüyaların bağlamsız olduğu fikri yerinde bir gözlem. Yer ve zaman bir akerdeonun körüklü karnı gibi, ya da daha doğru bir bezetmeyle, raydan çıkmış tren vagonları gibi birbirine girer, yerleri sıraları değişiverir.

***

Dil-Tarih binası Konyaaltı Plajı'nın hemen yanındaymış... Arkadaşlarla ders çıkışında plaja gitmişiz. Kızlardan biriyle yakınlık kuruyorum, ya da o bana yazılıyor. Belli bir kız değil, birkaç yüzün bireşiminden oluşmuş, sevimli bir robot resim gibi. İlk heyecanlar... Telefonla birbirimizi aramaya karar veriyoruz. O gidiyor. Ben bir birahaneye yollanıyorum. Küçük bir mekan. Tanıdık bir iki yüz var sanki. Barda kullandıkları bardaklar viski bardakları gibi güdük, üstelik bakırdan ve altlarında üstüste geçmelerini sağlayan delikleri var. Garson çocuk henüz yıkanmış bardakları üstüste geçirmiş, dizili bardakları bir akrep kuyruğu gibi havada savuruyor ve barmenin bira servisi yaptığı barın arka tarafına fırlatıyor...
Bira istiyorum. Barmen gülüyor. Müşteriler gülüyor...


***

Fu-fu (kaybolan kediler ülkesinde hasır bir koltukta kurulmuş pençelerini yalamaktadır şimdi) da ziyaret ediyor beni geceleri. Uzaktan onu görüyorum. Ben yaklaşınca yere kıvrılıveriyor. Eğiliyorum ve kedinin Fu-fu olmadığını fark ediyorum dehşetle.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home