29 Mart 2006

güneşe bakma durağı









bugün (29 mart 2006) saat 14'e doğru güneş tutuldu...


benim için yeni birşey değil... çocukluğumda, antalya'da isli camla güneşe bakmışlığım var, hem de kaç kereler. kör olmadım. (gözlük takıyorum, ama bunun isli camla güneşe bakmaktan kaynaklandığını sanmıyorum. nereden bilebilirm ki. annem de babam da gözlük takıyorlar. kalıtsal olmalı.)

dutların yapraklarını açtığını hatırlıyorum. bu zamanlardı sanırım, ya da yaz günleri. belki de yazdı, çünkü kulakları sağır eden ağustos böceklerinin cırıltısı eşlik ediyor bu anıya. evin önündeki dar çakıl-asfalt karışımı yolda, öğle sıcağında göğe baktığımızı hatırlıyorum.

bir gün göğe bakıyordum. ellerimi dürbün gibi yapıp semaya çevirmiştim gözlerimi. berrak bir gündü. masmavi bir yaz günü. evin önünde, evden ya da kahveden çöpe atılan çay posalarıyla, sobadan çıkan küllle, bazen de ineklerin gübresiyle beslenen, ufacık tüylü, mayhoş hatta acımsı denebilecek meyveler veren şeftali ağacının yanındaydım.

babam yaklaştı. göğe baktığımı anlamıştı. "Ruhun mu sıkıldı! 'Na goduğumun dölü!" deyip basmıştı bana tokadı. babamın bana attığı iki tokattan biridir bu. şimdi gülerek hatırlıyorum. ona hiç kızmadım. hayır ruhum sıkılmamıştı (bilmem sıkılmıştım belki de, ya da okulda derste öğrendiğim bulut türlerini bizzat keşfetmek istemiştim zahir) ama bir ruhum olduğunun bilincine ermiştim o tokat sayesinde. sonra ağlayarak eve, anneme sığınmıştım, ruh denen şeyin nasıl bir şey olduğunu düşünerek...

2 Comments:

Blogger Şenol Bezci said...

Meftunuyum yazdıklarının. Başka da bir şey demem "'Na goduğumun dölü"

10:41 ÖÖ  
Blogger Şenol Bezci said...

Yine ben. Çocukken ben de bir güneş tutulmasına şahit olmuştum. Muhtemelen seninkinin aynısıdır ama benim coğrafyam farklıydı. İç Anadolu'nun bozkırındaydım. Okul çıkışı yollarda insanların isli camla güneşe baktığını görmüştük. Sonra çocuklardan birinin isli camıyla ben de bakmıştım. Hatırladığım iki şey var: portakal renginde bir güneş ve güneşe bakan birinin durup durup "Vay be!... Gavur neler yapıyor!" dediği. Yetişkin bir adamın bunu söylemesi üzerine, sıradışı bir şey bekleyerek tekrar bakmıştım güneşe ve gavurun ne yaptığını bir türlü anlamamıştım. Bu cümle aklımda yer ettiği için çocukluğumda zaman zaman düşünmüşdür o adamı ve ne kast ettiğini.

O cümlenin ne anlama geldiğini şu 38 yaşımda hala bilmem.

3:51 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home