23 Haziran 2007

saksağanlar

bir saksağan "entry"si çoğul olmak zorundadır. saksağanlar gürültücüdürler, sürü halindedirler. "cak cak" sesleriyle kafanızı şişirebilirler, gene de kızamazsınız onlara. oyuncu, kurnaz ve zirzopturlar. dahası sevimlidirler. kuşlar aleminin fraklı jönleridirler.

hep varolagelen saksağan sevgim son zamanlarda onlarla sıkça karşılaşmamla birlikte kendini dayatan tuhaf bir olgu haline geldi.

* yolda bir arabanın ezdiği eşinin başında çaresizce dönerek onun ayağa kalkmasını, kendisiyle birlikte meşeliklere doğru uçmasını bekleyen bir saksağan gördüm.

* işyeri tuvaletinde bir gece boyunca kapalı kalan bir saksağan gördüm. Yerlere pislemişti ve dışarı çıkmak için pencerenin camına çarpıp duruyordu. Elime aldım onu. Beni gagalamaya çalıştı. Onu pencereden dışarı bıraktım; sanki yıllardır uçmuyormuş ve hep bu anı bekliyormuş gibi kanatlarını var gücüyle çırparak uzaklaştı.

Alafalak: yanılmıyorsam bizim oralarda saksağana verilen isim.

Meşe korularını çok sevdikleirne dair (yanılma payı hiç de düşük olmayan) bir his var içimde.

Bugün çimenlerde aylakça gezinen kumruları bir ürkütüşleri vardı ki, görmeliydiniz.

Ha bir de "one for sorrow, two for joy" (Nihan).

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home